International Journal of Hematology and Oncology 2004, Vol 14, Num 2 Page(s): 061-067
EŞZAMANLI KEMORADYOTERAPİYE BAĞLI DİYAREDE İKİNCİ BASAMAK TEDAVİDE OKTREOTİD'İN YERİ: 20 HASTADA ÖN SONUÇLAR

ERKAN TOPKAN1, UĞUR SELEK1

Malatya İnönü Üniv. Radyasyon Onkolojisi AD, MALATYA

Keywords: diyare, radyoterapi, kemoterapi, oktreotid
Eşzamanlı kemoradyoterapiye bağlı diyarede loperamide dirençli olgularda oktreotidin olası rolünü araştırmayı amaçladık. Çalışmamız Eylül 2002 - Ocak 2003 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı'nda gerçekleştirildi. Eşzamanlı kemoradyoterapi tedavisi uygulanan rektum karsinoma tanılı (Evre T3-4NXM0) 33 olgudan diyare gelişen 27'si izlendi. Şiddetli kramp, inkontinans ve makroskopik kanlı ishal izlenen 3 olgu, klinik tabloları hastane izlemi ve intravenoz destek tedavisi gerektirdiği için çalışma dışı bırakıldı. Radyoterapi 6-25 MV LINAC veya Co-60 teleterapi cihazı kullanılarak haftada 5 gün, günlük 1.8 Gy fraksiyon dozu ile toplam 50.4 Gy olarak 5 haftada uygulandı. Olgular sırt üstü pozisyonda termoplastik pelvis maskesi (hip-fix) ile sabitlendikten sonra, 4 alanlı pelvik box tekniği ile tedavi edildi. Pelvik alan üst sınırı 5.ci lomber vertebranın üstünü ve alt sınır pubik kemiğin alt ucunu geçmeyecek şekilde belirlendi. Tedavi süresince düşük lif ve laktoz iceren diyet önerildi. Radyoterapi ile eszamanli haftalik 5FU kemoterapisi radyosensitizer olarak uygulandi. Her haftanın ilk iş günü 500 mg/m2 5-FU intravenöz bolus olarak verildi. "National Cancer Institute Common Toxicity Criteria" (NCI-CTC) ile yapılan değerlendirmede akut grad 3 ya da 4 toksisite izlenen 24 olguya 48 saatlik oral loperamid (3 x 4 mg/gün) tedavisi uygulandi. Bu tedaviye cevap vermeyen ve ishali devam eden 20 olguda standart olarak 5 gün, günde 3 kez subkutan 150 µg oktreotid (Sandostatin, Novartis Pharma AG, Basel, Switzerland) tedavisine geçildi. Oktreotid tedavisi boyunca günlük ve 5 gün sonunda yapılan yanıt değerlendirmesinde diyarenin tamamen kesilmesi tam yanıt kabul edildi. Diyarenin tamamen kesilmemesi ve yalnızca sayısında azalma olması, beşinci günden sonra kesilmesi, veya progresyon görülmesi durumları tedaviye cevapsızlık kabul edildi. Oktreotid tedavisine tam veya hiç cevap vermeyen olguların hospitalize edilerek oktreotide ilave olarak diğer antidiyare ajanları, sıvı-elektrolit, parenteral beslenme ve antibiyotik uygulanması planlandı. Analizler sonucunda diyarenin en sık ilk iki 5-FU uygulaması sırasında görüldüğü belirlendi (80%). Üçüncü ve dördüncü kür sonrasında diyare sıklığı azalırken beşinci kür sonrası hiçbir olguda diyare gözlenmedi. Subkutan oktreotid tedavisinin beşinci gününde 20 olgunun 17'sinde (%85) tam yanıt elde edilerek diyare tamamen kesildi (ortalama cevap süresi 2.5gün). Tam cevap en sık ilk 3 günde, toplam 15 (%75) olguda izlendi. Sonraki 2 günde yalnız 2 (%10) olguda daha tam cevap belirlendi. Tedavi sırasında oktreotid uygulamasına bağlı hiç bir yan etki görülmedi. Beşinci gün sonunda cevapsız kabul edilen kalan 3 (%15) olguda oktreotide ilave destek tedaviler verildi; 2 olguda yedinci ve 1 olguda sekizinci günde ishal tamamen kesildi. Kriterlerimize göre 5. gün sonrasinda ishali kesilen bu 3 olgu cevapsız olarak rapor edildi. Kemoradyoterapi olgularında oktreotidin yerini, dozunu, tedavi süresini irdeleyen geniş ölçekli randomize çalısmalar desteklenmelidir. Ancak literatür ve bulgularımız ışığında önerimiz, konvansiyonel ishal tedavisine dirençli olgularda oktreotidin ikinci basamak tedavide en az üç gün yer almasi yönündedir.