International Journal of Hematology and Oncology 2013, Vol 23, Num 1 Page(s): 001-006
Daha Önce Tedavi Edilmiş İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserli Hastalarda Erlotinibin Güvenlik ve Etkinliği

Halit KARACA1, Caglayan GEREDELI2, M. Ali KAPLAN3, Umut DEMIRCI4, Suleyman ALICI5, Mehmet ARTAC2, Abdurrahman ISIKDOGAN3, Mustafa BENEKLI4, Ozan BALAKAN6, Erkan ARPACI7, Burcin BUDAKOGLU8, Dogan UNCU9, Tunc GULER2, Veli BERK1, Metin OZKAN1

1Erciyes University Faculty of Medicine, Department of Medical Oncology, Kayseri, TURKEY
2Selcuk University Meram Faculty of Medicine, Department of Medical Oncology, Konya, TURKEY
3Dicle University Faculty of Medicine, Department of Medical Oncology, Diyarbakir, TURKEY
4Gazi University Faculty of Medicine, Department of Medical Oncology, Ankara, TURKEY
5Medical Park Goztepe Hospital, Department of Medical Oncology, Istanbul, TURKEY
6Gaziantep University Faculty of Medicine, Department of Medical Oncology, Gaziantep, TURKEY
7Ankara Oncology Hospital, First Department of Medical Oncology- Ankara, TURKEY
8Ankara Oncology Hospital, Second Department of Medical Oncology, Ankara, TURKEY
9Ankara Numune Training and Research Hospital, Department of Medical Oncology, Ankara, TURKEY

Keywords: Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri, Hedefe yönelik tedavi, Erlotinib, Epidermal büyüme faktör reseptörü
Erlotinib tek başına anti-tümör aktiviteye sahip olan güçlü bir epidermal büyüme faktör reseptörü tirozin kinaz inhibitörüdür ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri hastalarında plasebo ile karşılaştırıldığında semptom kontrolü ve yaşam kalitesini iyileştirmektedir. Çalışmamızda, Türk popülasyonunda, ileri evre NSCLC hastalarında ikinci, üçüncü veya dördüncü sıra erlotinib tedavisinin etkinlik ve güvenirliliğini retrospektif olarak değerlendirmeyi amaçladık.


Çalışmaya 33 erkek ve 47 kadın, toplam 80 hasta dahil edildi. Tüm hastalar metastatik ilk sırada platin-temelli kemoterapi rejimi almışlardı ve hastaların çoğu (%62.5) erlotinibi ikinci sırada kullanmışlardı. Hiçbir hastada EGFR mutasyonu çalışılamadı. Bir hastada tam cevap, 10 hastada parsiyel cevap ve 21 hastada stabil hastalık mevcut idi. Genel cevap oranı %14 ve hastalık kontrol oranı %40 idi. Ortanca progresyonsuz sağkalım ve genel sağkalım sırasıyla 12 ay ve 18 ay olarak tespit edildi. Her nekadar, erkek ve kadın hastalar arsında genel sağkalım farkı olmasa da, kadın hastaların ortanca progresyonsuz sağkalımı istatistiksel olarak erkek hastalardan dahi iyiydi (p=0.03). Hastalık kontrol oranı ile yaş, sigara alışkanlığı, erlotinib sırası, performans durumu, başlangıç evresi ve rash arasında istatistiksel bir ilişki tespit edilemedi. En sık görülen yan etkiler döküntü (%56), ishal (%9) ve anoreksi (%8) idi. On altı hastada (%20) grad 3 toksisite gelişmişti. Grad 4 toksisite veya tedavi ilişkili interstisiyel akciğer hastalığı gözlenmedi. Erlotinib, kemoterapi sonrası hastalık progresyonunda kabul edilebilir cevap oranı, sağkalım süresi ve toksisite göstermektedir. NSCLC hastalarında ikinci veya üçüncü basamak tedavide alternatif bir seçenek olabilir. Türk toplumunda etkinliğini değerlendiren prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.