International Journal of Hematology and Oncology 2009, Vol 19, Num 3 Page(s): 159-165
Ankaferd BloodStopper'ın Rat Penisinde Kavernozal Dokuya Olan Hemostatik ve Histopatolojik Etkileri

Turgay AKGUL1, Emre HURI1, Ali AYYILDIZ1, Huseyin USTUN2, Cankon GERMIYANOGLU1

1Ankara Training and Research Hospital, Department of Second Urology Clinic, Ankara, TURKEY
2Ankara Training and Research Hospital, Department of Pathology, Ankara, TURKEY

Keywords: Ankaferd Blood Stopper, Hemostaz, Penil fraktür, Sıçan penisi
Penil fraktür, korpus kavermozumun tunika albuginea yapısının travmatik rüptürüdür. Patolojik lezyon, tunika albugineanın dıştaki longitudinal tabakasının hematom, şişme ve ciltte renk değişikliğine neden olacak şekilde yırtılmasıdır. Bu çalışmada Ankaferd Blood Stopper’in penil kavernozal doku üzerine olan histopatolojik etkisini ve bu ajanın penil kavernozal cerrahilerde hemostatik ajan olarak olası kullanımının araştırılmasını amaçladık.

Çalışmaya alınan 32 Wistar albino sıçanda deneysel penil fraktür modeli penis proksimalinin dorsal tarafına uygulanan insizyon ile oluşturuldu ve sıçanlar her grup 8 sıçan içerecek şekilde 4 gruba ayrıldı. Grup C’deki sıçanların insizyonları onarılmadı ve sekonder iyileşmeye bırakıldı. Grup A’daki sıçanların insizyonları üzerine sadece Ankaferd® damlatıldı. Grup P’de insizyon primer olarak onarıldı ve grup PA’da ise primer onarımı takiben insizyon bölgesine Ankaferd® damlatıldı. Üç hafta sonra sıçanlar sakrifiye edilerek penektomi materyalleri incelendi.

Grup A’da 2 sıçanda fibrozis gözlendi ve bu grup kavernozal iyileşme bakımından en iyi grup olarak görünüyordu. Kontrol grubu ile grup A ve grup PA arasında inflamasyon yönünden bir fark izlenmese de grup A ve grup PA’nın primer onarım grubundan daha iyi olduğu gözlendi (p= 0.046). Siderofaj ve kırmızı kan hücrelerinin varlığı sadece grup A ve grup PA’da gözlendi.

ABS, penil kavernozal cerrahilerde hemostatik ve anti inflamatuar özellikleri nedeniyle kullanılabilir. Eritrosit agregasyonunun görülmesi ABS’nin hemostatik mekanizmasının peniste de oluştuğunu desteklemektedir.